Biz İkimiz

Arda ve Ceren, evdeki malzemelerden kendilerine bir uçak yaparlar ve pilot olduklarını hayal ederler.

Babalarını kamera getirdiği kutuyu kamera olarak hayal eden Arda ve Ceren gün boyu çekim yaparlar.

Kız kulesinden esinlenen Arda, kendi su üstünde duran kulesini yapmak ister. Annesi yakından gözlem yapmaları için Arda ve Ceren'i Kız Kulesi'ne götürür.

Ödevleri için kuklalar hakkında bilgi edinen Arda ve Ceren, babalarının eski kuklaları ile bir gösteri hazırlarlar.

Televizyon izlerken elektrikler kesilince Arda ve Ceren, bulutlardan kendi hikâyelerini yazarlar.

Parkta güzel bir gün geçirirken Arda'nın topu, Ceren'in oyuncağını kırınca Ceren'in ne kadar üzüldüğünü gören Arda'nın aklına 5 taş oyunu gelir.

Resim yaparken kahverengi boyaları biten Ceren ve Arda, masadaki kahveyi boya olarak kullanmaya karar verirler.

Arda ve Ceren, babaları ile birlikte bir yandan ağacın dallarına takılan toplarını kurtarmaya çalışırken diğer yandan da elma toplarlar.

Ceren, annesinin yardımını ile babası için sürpriz bir doğum günü pastası hazırlarken Arda da babasını mutfaktan uzak tutmaya çalışır.

Anneanneleri, dünyayı paylaştıkları hayvanları tanımaları için Arda ve Ceren'i hayvanat bahçesine götürür.

Arda ve Ceren, kumdan kale ve kağıttan gemiler yaparken geçici şeylerin de kendine özgü güzellikleri olduğunu öğrenirler.

Arda, annesinin yardımıyla astronot olmak isteyen Ceren için uzay kıyafeti diker ve birlikte, sınıfta gösteri yaparlar.

Anneleri, parktaki oyuncaklarda bir türlü yer bulamayan Ceren ve Arda'ya seksek oynamayı öğretir.

Arda ve Ceren, hem Güneş, Dünya ve Ay arasındaki ilişkiyi hem de Güneş tutulmasının ne olduğunu öğrenir.

Arda ve Ceren, Japonya'dan gelen arkadaşlarına bir yandan Türk kültürünü öğretirken diğer yandan da ondan Japon kültürünü öğrenirler.

Ali ve Ceren, İstanbul'un öteki yakasına taşınan arkadaşlarını çok özlerler ve onları ziyaret etmek isterler.

Arda ve Ceren, bir yandan evde kalıp birlikte kulelerini tamamlamak, diğer yandan da bayram ziyaretine gitmek isterler.

Ceren ve Arda, yeleklerini giymek istemeyince babaları onlara, eşyaları gibi bedenlerini de korumaları gerektiğini gösteren bir hikâye anlatır.

Arda ve Ceren, ebeveynleri ile birlikte ormana gider, birer ağaç dikerler ve daha sonra yakar top oynarlar.